Bolu’daki Cennet Abant Golü

Abant Gölü Bolu ilinin 34 km güney batısında yer alır ve 1328 metre yükseklikte bir krater gölüdür. Hiçbir akarsu ile beslenmeyen Abant gölü tamamen kaynak sularıyla oluÅŸması ile tanınır. Her ne kadar kış turizmi ile adını daha çok duysak ta aslında Abant dört mevsim farklı güzelliklere sahip bir turizm yöresidir. 

 

Abant Gölü 1.28 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. En derin yeri 18 metredir. Gölün etrafı çam, köknar, kayın aÄŸaçlarından oluÅŸan ormanlarla kaplıdır. Abant Gölü’nün çevresi 6.5 kilometredir.

 

Lezzetli alabalıkların bulunduÄŸu ve olta balıkçılığı zevkinin tadıldığı Abant’ın çevresi, bitki ve hayvan türleri açısından oldukça zengindir. Kışın gölün donduÄŸu zamanların dışında gölde su bisikleti ve sandalla gezmek mümkün.

 

Abant, her mevsim farklı güzellikleri barındırıyor. Kış aylarında doyumsuz bir kar manzarasıyla karşılıyor sizi. Kışın her tarafı  karla örtülüyor ve gölün yüzeyi buzla kaplanıyor. Gölün etrafında at, fayton veya kızaklarla dolaÅŸmanız mümkün. Ä°lkbaharın gelmesiyle birlilkte gölün yüzeyi nilüferlerle kaplanıyor. 

 

Göl çevredeki daÄŸların yeÅŸiliyle renkleniyor. Abant gölü oldukça güzel ve eÅŸsiz manzarası dört mevsim ayrı güzelliÄŸi ile gezmek, dinlenmek, yürüyüÅŸ yapmak ve temiz hava almak için her yaÅŸtan kesime hitap eden dinlendirici güzelliÄŸi ile büyülüyor. 

 

Bilecik’te Osmanlı’nın KuruluÅŸunu Tekrar YaÅŸayın

Tarihte pek çok kavmin uygarlık ve egemenliÄŸine sahne olan Bilecik, Kayı Boyu’nun Orta Asya’dan 400 çadırla gelip SöÄŸüt’te, Osmanlı Devletinin kuruluÅŸ merkezliÄŸini yapması dolayısıyla farklı bir özelliÄŸe sahiptir. 

 

Ä°lin kuruluÅŸ tarihçesinin çok eskilere dayanması ve Osmanlının kurulduÄŸu yer olması ayrıcalığı yanında, KurtuluÅŸ Savaşı’nda verdiÄŸi çetin mücadeleler ve kazanılan zaferlerle Cumhuriyetin kuruluÅŸunda da önemli bir role sahip, tarihi-kültürel varlıklar bakımından zengin bir Ä°limizdir. Üzerinde çok sayıda arkeolojik ve tarihi eser bulunan, Bilecik’teki tarihi eserlerin çoÄŸunu Osmanlı döneminde yapılan camiler, türbeler, hanlar, hamamlar, sivil mimari örnekleri, imaret ve benzeri yapılar oluÅŸturmaktadır. 

 

KuruluÅŸ yıllarında inÅŸa edilen eserlerin bir kısmı günümüze kadar saÄŸlam kalabilmiÅŸ, bir kısmı ise KurtuluÅŸ Savaşında Yunanlılar tarafından büyük tahribata uÄŸratılmıştır. Ayrıca, diÄŸer medeniyetlerden kalan kaya mezar, kilise, kale kalıntıları yanında KurtuluÅŸ Savaşının simgeleri abideler ile içinde çeÅŸitli kültürlere ait izlerin yer aldığı SöÄŸüt Etnografya Müzesi önemli kültürel varlıklardır. 

 

Kayı Boyu AÅŸireti mensuplarının 717 yıldan beri geleneksel olarak sürdürdükleri ve her yıl Eylül ayının 2. haftası pazar günü muhteÅŸem törenlerle kutlanan “ErtuÄŸrul Gazi’yi Anma ve SöÄŸüt Åženlikleri”ne (Yörük Bayramı) çok sayıda yerli ve yabancı ziyaretçi gelir. 

 

Türkiye’nin dört bir yanından gelen Kayı Boyu Yörükleri ile töre halkı mutlu, anlamlı güzel bir ortamın oluÅŸmasını saÄŸlayan bu törenlere ülkenin çeÅŸitli yörelerinden gelen ve ÅŸenlikleri kendi bayramı olarak kabul eden on binlerce Yörük aÅŸiretinin geleneksel, mahalli, rengarenk kıyafetleri, gösterileri ve ikramları ile izleyenlere Osmanlı Devletinin KuruluÅŸ yılları yaÅŸatılır. 

 

Türkiye’nin dört bir yanından gelen Yörükler ve Kazakistan’dan, Kırgızistan’dan, Azerbaycan’dan, Tataristan’dan, Özbekistan’dan gelenler ile kuruluÅŸ yıllarının engin manası coÅŸkuyla dillendirilir. Tören alanında çeÅŸitli yörelerden gelen folklor ekiplerinin oyunları, paraÅŸüt gösterileri, cirit oyunları, Yörüklerin kına gecesi ve yaÅŸantıları canlandırılır. Törenler 3 gün devam eder. Törenlere katılan konuklara ÅŸifalı pilav ikram edilir.