Doğalgaz Dergisi 230. Sayı (Ocak-Şubat 2022)
29 DOĞALGAZ • Ocak-Şubat / 2022 maddesinin yayınlanması ile uzlaş- mak zorunda kaldık” diyen Eren, “Bu şekilde ısıtmayı tamamen bireysele dönme durumundan kurtardığımız için adeta sevinmek durumunda kaldığımızı hatırlıyorum. Yönetme- liğin yürürlüğe girmesinden bu yana Türkiye’de çoğunlukla bireysel ısıtma sistemlerine dönüldü. Gaza bağımlı- lık arttı. Bugün satın aldığımız doğal- gazın yüzde 30’u konutlarda ısınma amacıyla, yüzde 27’si elektrik üretme amacıyla, yüzde 25’i de sanayide kullanılmakta. Bireysel ısıtma yerine mahalli güç ve ısı üretim sistemi kulla- nabilseydik o yönetmelikle, önümüze gelmiş büyük fırsatı değerlendirile- bilseydik, elektrik ve ısıyı bir arada ve alternatif yakıtlarla da üretmemiz mümkün olacaktı” diye konuştu. “DÜNYANIN EN SOĞUK ÜLKELERINDEKI SISTEMI ÖRNEK ALMALIYIZ” Dünyanın en soğuk ülkelerinin, Rusya, Danimarka, İsveç, Norveç olduğunu ve 50 yıldan fazladır kom- bine elektrik ve ısı üreten mahalli sis- temlerle çalıştıklarını belirten Eren, “En soğuk ülkeler enerjiyi en verimli üretmesi gereken ülkelerdir. Örnekle- rimizi bunlardan almış olmamız isa- betli olacaktı. Bunun yerine mahalli elektrik ve ısı üretimi yapıldığında bir kazan tarafından ısı enerjisi emilerek atık gazdan aynı mahalledeki hem elektriği hem de ısınma ihtiyacını sağ- lar. Örneğin şu anda ithal ettiğimiz gazın yüzde 27’sini kullanarak elde ettiğimiz elektrik, doğalgaz termik santrallerinde üretiliyor. O santraller doğalgaz yakıyorlar ve elektrik elde ediyorlar. Doğalgazı santralde yakar- ken içerisinde bağlı olan kimyasal enerjinin sadece yüzde 52’sini elekt- rik enerjisi olarak alabiliyor, yüzde 48’ini atmosfere atıyoruz. Yani hem verimsiz bir üretim oluyor, hem yük- sek miktarda karbon salınımı ger- çekleşiyor. Üstelik mahallin tarımsal, endüstriyel veya konutsal özelliğine ve lojistik imkanlara bağlı olarak yakıt cinsi gazın yanında alternatifli ola- rak çöp, fuel oil veya muhtelif bio- mass çeşitleri de kullanılabilecektir. Bu şekilde enerji üretim verimliliğini yüzde 52’den yüzde 90’a çıkartmak mümkün olacaktır. Hiç olmazsa bundan sonra kurulacak sanayi böl- gesi veya konut projelerinde bölgeye uygun mahalli sistemlere geçilmesi enerji tüketim politikamızda geç kal- mış olsa da doğru yönde atılmış bir adım olacaktır” dedi. GÜNCEL
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=