Doğalgaz Dergisi 233. Sayı (Temmuz-Ağustos 2022)

30 DOĞALGAZ • Temmuz-Ağustos / 2022 Bu seminerler çok başarılı oldu, sek- törü bir araya getirdi, ulaşılmaz isim- lerle aynı salonda konuları tartışmak gerçekten keyifliydi. Bu toplantıların sosyal yönü çok kuvvetliydi, insanlar birbirlerini tanıyor ve konuşuyor- lardı. Tabii Güler Hanımın poğa- çaları burada anılmadan geçilemez. Rüknettin insanları tutkal gibi birbi- rine bağladı, bir sektör bilinci ortaya çıkardı. Bunu söylemem kesinlikle abartılı değildir. Bu toplantılarda başı projeciler çekiyordu. Akademisyenler, uygulamacılar, malzeme tedarikçileri ve işletmeciler oradaydı. Onun kadar başarılı bir organizatör tanımadım. Sonrasında bizler de farklı organi- zasyonlarda yer aldık. Macit Tes- kon’da çok başarılıydı. Abdurrahman TTMD sempozyumlarında, Numan Rehva organizasyonlarında harika- lar yarattılar. Bunların belki hepsi- nin arkasında Rüknettin’in deneyimi vardı. Organizasyon deyince sevgili İhsan Gülferi abimizi anmadan ede- mem, bu alanda bizi eğitenlerden biri de odur. Burada TTMD macerasını anlat- mamın yeri geldi. Sektörün projecile- rin liderliğinde bir araya gelmesinin doğal ürünü Türk Tesisat Mühendis- leri Derneği oldu. Bu fikrin öncüsü de Rüknettin ve Celal abimizdi. İlk toplantılarımızı yaklaşık 25 kişi Maç- ka’da İTÜ sosyal tesislerinde yaptık. Fikir gelişince bu derneğin Ankara merkezli olmasının daha iyi olacağı düşüncesiyle kuruluş, Ankara’da gerçekleşti. Sevgili Celal Okutan derneğin kurucu başkanı oldu. İstan- bul’da toplanan 25 kişiden ancak bir kısmı Ankara’daki resmi kurucular arasında yer aldı. Rüknettin ilk yöne- timde başkan yardımcısı olarak yer aldı. Burada çok emek verdi. Isısan toplantıları artık aylık TTMD semi- nerlerine dönüştü. İzmir’de başlayan Teskon kongrelerinin ana destekçisi TTMD ve Rüknettin oldu. Ayrıca TTMD kendi uluslararası sempoz- yumlarını başlattı. Fuar konusu o dönemde bir kargaşa yaratıyordu. Herkes bir biçimde fuar düzenliyor ve firmalar da ister istemez rakipler katıldı diye bunlara katılıyordu. Yine Rüknettin’in ciddi katkısı ve ticari tecrübesiyle sektör bir araya geldi ve bir fuar firmasıyla anlaşıldı. TTMD şemsiye dernek olarak en büyük payı aldı. Sempozyum fuarla ilişkilendi- rildi. Buradan gelen gelir uzun yıllar TTMD’yi mali açıdan çok güçlü kıldı. TTMD’nin bugün geldiği noktada en büyük pay ve emek sahiplerinden biri Rüknettin’dir. Bilginin paylaşılmasında anlatma- dan geçemeyeceğim çok ciddi eserler- den biri de Isısan Yayınları’dır. İlk fikri yazlıkta oturup konuşurken Rüknettin ortaya attı. Sungurlar tecrübemizde biriktirdiğimiz bir sürü belge vardı. Özellikle Rüknettin notlarını ve top- ladığı belgeleri hiç atmaz bunları dos- yalardı. Dediğim gibi o dönemde bilgi çok kıt ve kıymetliydi. Bir katalog bile önemli bir bilgi kaynağı idi. Doğal gaz ve Buderus öncesi dönemden söz ediyorum. Sungurlar endüstriyel kazanlar ve buhar tesisatı konusunda tek firmaydı. Elimizdeki bilgiler çok kıymetliydi. Bunları bir kitap halinde toplayalım dedi. Ben de olur ama sen bu işe vakit ayırmaz ve katkı yapmaz- san, bu Isısan yayını olmaz dedim. Böylece başladık. Kitap çok faydalı oldu, özellikle buhar tesisatı için derli toplu ve uygulamaya yönelik sağlam bir kaynaktı. Kendimize Recknagel’i örnek aldık, bu kitaba dayanarak bir mühendislik hesabı ve uygulaması yapılabilmeliydi. Daha sonrasında Isısan Çalışmaları diye sektör dergi- lerinde yayımlanan pek çok çalışma yaptık. Bunlar birikince başka kitaplar geldi. Bu yayınlar öylesine tutundu ki pek çok kişi belli bölümlerin yazıl- masına katkı koymaya başladı. Doğal Gaz, Isıtma Tesisatı, Klima Tesisatı diye devam etti gitti. Çok yoğun emek verildi. Yeni baskılarla bu kitapların sayısı kaça vardı bilmiyorum. Yakın yıllarda bu kitapları internete yük- ledi. Bunların okunma sayılarını hep takip etti. Sondan bir önceki telefon konuşmamızda da yine kitaplardan söz ettik. Anlatacak o kadar çok şey var ki belki son bir kitabı da buna ayıra- bilirdik. Ama hiç haber vermedi ki aniden veda etmeden, ben yine uzak- lardayken gidiverdi. En çarpıcı özel- liği neydi diye sorarsanız, farklıydı. Herkesin gözünün önünde duran şeyi o fark eder, yapar ve kullanırdı. Ne kadar yenilik getirdi, ne kadar fark getirdi…Rakipleri bile yarattığı farka karşı çıksalar da sonunda onu taklit ettiler, kabul ettiler. Çok zeki idi, fark yaratmasının altındaki motor kuvvet zekâsıydı. Ticari öngörüsü inanıl- mazdı. Çok insana yardım etti, bunu sadece bilen bilir. Çok dostu oldu, çok düşmanı oldu, dahası çok dost olduğu birçok adamı kırdı. Yani çok iz bıraktı. Bugün ona kırgın olan ve hatta sevmeyenler bile büyük bir kayıp olduğunu kabul ediyorlar. Sonunda o nev’i şahsına münhasır bir adamdı, öyle yaşadı ve öyle öldü. Abdurrah- man için söylediğim gibi, öldü ama bizler ölünceye kadar bizlerle yaşa- maya devam edecek. Eserleriyle biz- den sonra da yaşayacak. Şarkıda “tekrar mülaki olalım bezm-i ezelde” diyor. Acaba biz de tekrar buluşur muyuz? Ama bir yandan da öte tarafta buluşamayız diye korkuyorum, çünkü o herhalde herkesin gittiği bir yerlere gitmemiş, orada da fark yaratmıştır diyorum. Derin sevgim, hüznüm ve boş kalan koca bir yanımla elveda sevgili arka- daşım. ACI KAYBIMIZ