28 DOĞALGAZ VE ENERJİ • Mayıs / 2024 dan olan mühürleme ön koşulu sayaçlarda üretim aşamasında yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından yapılmaktadır. Söz konusu mühür fail(ler) tarafından kasıtlı olarak koparılarak veya kırılarak sayaca müdahale edilmekte ve nihayetinde endekse veya sayaç parçalarına müdahale edilmek suretiyle mührün konuluş amacına aykırı hareket edilerek suçun tüm maddi ve manevi unsurları yerine getirilmektedir. Zira suçun manevi unsuru açısından şüpheli/ sanığın, sayaçta mührün var olduğundan haberdar olması yeterli olup diğer tutanak şekillerinde de kabul gördüğü üzere mühürleme yapıldığı yönünde bir tutanağın tebliği gerekmemektedir.14 Zira mühür bozma suçu, mührün kaldırılması veya konuluş amacına aykırı hareket edilmesi ile oluşmaktadır. Seçimlik hareketlerden birinin yapılması ile suç oluştuğundan, ayrıca bir zarar veya somut bir tehlikenin doğması gerekli görülmemiştir. Mührü kaldırmak fiili ise, kısmen veya tamamen mührün bozulmasıdır. Bu fiil, mührün konulduğu yerden uzaklaştırılmış veya tanınmaz hale getirilmiş olması şeklinde; mühür koyulan şeyin muhafazasının veya aynen mevcudiyetinin kontrol imkânının ortadan kaldırılması şeklinde gerçekleşebilir.15 Sayaçlarda ki mühürlerin kırılma kastı tüketime müdahale edilmek istenmesidir. Kimi zaman tüketimin gösterildiği numaratör kapağındaki mühür kırılarak rakamlar değiştirilmekte kimi zaman ise gösterge, elektronik devre, digital panel veya sayaç içerisinde bulunan dişli gibi donanımlara müdahale edilerek tüketimin tespiti engellenmektedir. Tüm bu anlatılanlar ışığında sayaçlara yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından konulan mührün sayacın aynen korunmasına yönelik olduğu, kamu güvenini temsil ettiği ve kamu güvenliğini korumayı amaçladığı açıktır. Sayaçlardaki bu mühürlere müdahale edilmesi veya mühürlerin kırılması Türk Ceza Kanunu’nun 203 üncü maddesi kapsamında mühür bozma suçunu oluşturacaktır. Ayrıca sayaçlar dağıtım şirketinin mülkiyetinde olduğundan mala zarar verme suçu da meydana gelecektir. 4. YARGI KARARLARININ DEĞERLENDIRILMESI Doğal gaz sayaçlarında mühür bozma suçuyla ilgili yargı kararlarının farklı sonuçlara ulaşması esasında konunun karmaşık ve teknik olmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle konunun ele alınırken kararların temelini oluşturan nedenlere odaklanılması uygun olacaktır. Zira yüksek yargı kararlarında odaklanılan nokta dağıtım şirketleri tarafından sayaç vanasının kapatılması esnasında kullandığı mührün kırılması ve bunun mühür bozma suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışmasıdır. Yukarıda ifade ettiğimiz tüm hususlar nazara alındığında vanaya dağıtım şirketi tarafından takılan mühür yönünden inceleme yapılması ve tahkikatın bu minvalde sürdürülmesi hatalı sonuca varılmasına sebep olmaktadır. Ayrıca tartışmayı dağıtım şirketinin özel bir şirket olması ve mühürleme yetkisinin bulunup bulunmadığı noktasına taşımaktadır. Oysaki toplum menfaatinin ve güvenliğinin zedelendiği nokta sayaçta mevcut resmi mührün kırılmasıdır. Esasında söz konusu karışıklığın giderilmesi için mevzuatta düzenlemeler yapılmaktadır. Nitekim Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin “Müşteri sözleşmelerinin sona ermesi” başlıklı 46 ncı maddesi “Sözleşmesi sona erdirilen veya erdirilecek olan müşterinin kapama vanası mühürlenir ve doğal gazı kullanıma kapatılır” hükmü 14.05.2022 Tarih ve 31835 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklikle “Sözleşmesi sona erdirilen veya erdirilecek olan müşterinin kapama vanası uygun aparat ile kapatılır ve doğal gaz arzı durdurulur” şeklinde düzenlenmiştir. Bu durumda odak noktasının değiştirilmesi ve resmi mührün hukuki açıdan incelemeye konu edilmesi zaruridir. Bunun yanında yüksek yargı kararlarında Bakanlık tarafından sayaca konulan mührün kırılması halinde de -bir zararın meydana gelmediği düşüncesiyle- mühür bozma suçunun oluşmayacağı da ifade edilebilmektedir. Söz konusu kararlara katılmama sebeplerimizi aşağıda izah etmeye çalışacağız. Şöyle ki; Kararlarda esasında Bakanlık tarafından mührün sayaç imal edilirken konulduğu ve bu mühürlerin bir resmi mühür olduğu kabul edilmektedir. Fakat mührün kırılması ile zarar meydana gelmediği fikri hakimdir. Bu fikrin hakim olmasının çeşitli sebepleri olabilir. Örneğin mührün kırılması teknik bir müdahale gibi düşünülüp doğrudan bir zarara yol açmadığı veya mühür kırılsa ve karşılıksız yararlanma suçu işlense bile toplumun bir zarara uğramadığı ve zararın dağıtım şirketine verilmiş olabileceği de düşünülmüş olabilir. Yine somut olaylarda zararın varlığının dosyaya yansıtılamamış olma ihtimali de söz konusudur. Bu minvalde yukarıda izah ettiğimiz üzere sayaçlar ölçü aleti olduğu için mührün kırılması ile bu vasfını yitirmektedirler. Yani kullanılamaz hale gelen ve ölçü aleti vasfını yitiren sayaçlar hurdaya ayrılmakta ve sisteme yeni 14. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 17.01.2019 Tarih, 2017/11-129 Esas ve 2019/21 Karar Sayılı Kararı 15. Önder Ayhan, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 4. Bası, İstanbul 1994, sayfa 248 MAKALE
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=