Doğalgaz Dergisi 247. Sayı |Enerji ve Çevre 190. Sayı (Haziran 2024)

49 DOĞALGAZ VE ENERJİ • Haziran / 2024 ÇALIŞTAY bölgede başlattık ve bir model olarak ortaya çıkmaya çalışıyoruz. Projemizin ana hedefi yılda beş yüz ton hidrojen üretmek” dedi. Güney Marmara'nın avantajlı coğrafi konumunun yanı sıra temiz enerji sektörünün gelişen sanayisi ile birlikte çok kuvvetli olduğunun da altını çizen Duman şöyle konuştu; “Proje kapsamında Güney Marmara Bölgesi’nin illeri olan Balıkesir, Çanakkale ve Bursa’nın hidrojen networkünü ortaya çıkaracağız. Hem Ege Denizi hem Marmara Denizi'ne kıyısı olan bir bölge olduğu için toplamda bin kilometrelik kıyı sınırıyla suya erişim sınırsız olacak. Bu erişim yeşil hidrojen üretimi ve su sürdürülebilirliği açısından çok kritik bir aşama. Bölgeyi kıymetli kılan bir başka kritik özellik ise iki ana doğalgaz hattının Güney Marmara’dan geçiyor olması. Bunlardan biri Rusya, İran ve Azerbaycan'dan gelen hatların birleştiği ana hat; diğeri ise TANAP hattı.Bu süreçte hidrojene verilecek misyonun ve ilgili hedeflerin doğru belirlenmesi gerekiyor. Temiz dönüşüm sürecinin başarıya ulaşabilmesi için odaklanılması gereken ilk alan enerjiverimliliği; sonrasında olabildiğince elektrikasyon ve ardından oluşacak açığın hidrojen ile kapatılması. Önümüzde kolay bir süreç olmadığını da eklemem gerek. Hidrojenin önünde çeşitli politik, ekonomik ve hatta yasal zorluklar ve engeller olabilir ama bizim yapmamız gereken pilot çalışmaları tamamlamak ve Ar-Ge çalışmalarına hız vermek. Vadi Projemizin önünü açtığı fizibilite çalışmaları ile de bu süreçte kendimizi hazır halde tutmak amacını taşıyoruz.” “TÜRKIYE’NIN ILK KARBON-NÖTR BÖLGESI OLMAK ISTIYORUZ” HYSouthMarmara Proje Koordinatörü Mehmet Volkan Duman yeşil yakıtlar için bir merkez ve Türkiye'nin ilk karbon-nötr bölgesi olmak için yola çıktıklarını da kaydederek sözlerine şöyle devam etti; “Güney Marmara Kalkınma Ajansı olarak bölgede birçok farklı projeye de öncülük ediyoruz. Balıkesir Üniversitesi ve Çanakkale Üniversitesi'nde iki yenilenebilir enerji eğitim merkezini kurduk. Bunun yanında; projemizin bir başka ana faaliyeti ise bor minerali ile ilgili. Borun çok kıymetli özellikleri var ama biz tabii ki bu projede hidrojeni depolayabilme özelliğini ön plana çıkartıyoruz. Vadi Projesi kapsamında yılda 10 tonluk sodyum borhidrür tesisi kurulacak. Eti Maden’in bu konuda daha kuvvetli bir yapıya bürüneceğini düşünüyoruz. Üretilecek bu yeni bor kimyasalı, katı faz hidrojen taşıyıcısı olarak TÜBİTAK MAM tarafından geliştirilecek yeni bir güç sisteminde kullanılacak.” “Bu proje sadece sanayide yeşil hidrojenin üretimi veya tüketimini değil, aynı zamanda verimli iş birlikleri ile yeşil bir geleceğe ulaşmanın önünü açacak bir dönüm noktası niteliğindedir” Açılış konuşmasını gerçekleştiren Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Selmiye Alkan Gürsel, çalıştayda HYSouthMarmara Projesi’nin yeşil hidrojeni üretimi, taşınması ve farklı uygulamalarda kullanımı için Türkiye’de örnek bir model oluşturacağını belirttiği konuşmasında ayrıca, proje sonuçlarının yayılması ve iletişimi konusundaki önemi de vurgulayarak: “Hidrojen vadisi konsept olarak hızla yayılıyor. Tüm dünyada farklı ölçeklerde 98 tane hidrojen vadisi projesi var. Aktif hidrojen vadileriyle ve hidrojen vadisi adayı bölgeler ile etkileşimlerde bilgi ve tecrübe paylaşımlarının gerçekleştirilmesi ve tekrarlanabilir bir model oluşturulması oldukça önemli. Bunlara ilaveten yeşil hidrojen konusunda kamu bilincini oluşturmak ve algıları olumlu şekilde değiştirmek ve hidrojen teknolojilerini doğru bir şekilde anlatmak konusunda da bu proje büyük önem taşıyor. Sabancı Üniversitesi, HYSouthMarmara Hidrojen Vadisi Projesinde; aktif hidrojen vadileriyle ve hidrojen vadisi adayı bölgeler ile etkileşimlerde bilgi ve tecrübe paylaşımlarının gerçekleştirilmesi, projenin yaygın etkisini artırmaya yönelik iletişim stratejilerinin oluşturulması, seminer, çalıştay ve çevrimiçi iletişim yöntemleri ile proje

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=