Doğalgaz Dergisi 248. Sayı |Enerji ve Çevre 191. Sayı (Temmuz 2024)

53 RAPOR DOĞALGAZ VE ENERJİ • Temmuz / 2024 melidir. Dikkate alınması gereken bir diğer konu, söz konusu üretimlerin etrafında oluşan bölgesel ekonomilerdir yani bazen doğrudan etkileri de aşabilecek dolaylı etkilerdir. Hem doğrudan hem de dolaylı etkilerin saptanabilmesi amacıyla, Sanayi Bakanlığı Girişimci Bilgi Sisteminden yararlanarak il ve ilçe düzeyinde kömür ve linyit madenciliği, demir cevheri madenciliği, ana demir-çelik ürünleri, çelikten boru profil ve bağlantı parçaları imalatı, demir ve çelik döküm, fabrikasyon metal ürünleri, alüminyum, çimento ve gübre alt sektörlerinde il ve ilçe düzeyinde doğrudan ve dolaylı istihdam belirlenmiştir. Dolaylı istihdam söz konusu alt sektörlere girdi ve hizmet sağlayan kuruluşlardaki istihdam olarak tanımlanarak bu istihdamın yer aldığı il ve ilçeler saptanmıştır. Öne çıkan il ve ilçeler incelenen alt sektörlerin il ve ilçe istihdamı içindeki toplam payından yola çıkarak belirlenmiş, aynı zamanda söz konusu il ve ilçelerin alt sektördeki toplam istihdamdaki payı da dikkate alınmıştır. Bu kapsamda özellikle birden fazla ürünün yer aldığı iller dikkat çekmektedir. Zonguldak hem taşkömürü hem de demir-çelik sektöründe faaliyet gösteren bir il olarak öne çıkmaktadır. Kocaeli ise demir-çelik alüminyum ve gübre sektörlerinde hem doğrudan hem de dolaylı istihdamın il toplam istihdamından daha yüksek bir paya sahip olan iller arasındadır. Kocaeli’nde söz konusu sektörlerdeki istihdam oranı il genel istihdamının yaklaşık %2’sine denk gelirken, Dilovası ve Gebze gibi ilçelerdeki yoğunlaşmalara dikkat edilmelidir. Özellikle demir-çelik ve alüminyum sektörlerinde istihdam yoğunlaşması olan iller arasında Bilecik, Karabük, Kırklareli, Konya ve Tekirdağ öne çıkmaktadır. Bartın ve Kırklareli ise çimento, kireç ve alçı taşı imalatında görece daha yoğun bir istihdama sahip oldukları görülmektedir. Diğer taraftan bazı ilçelerde istihdamın büyük bir bölümünün ilgili alt sektörler tarafından sağlandığı, bazı durumlarda tek bir tesisin ilçe istihdamının neredeyse tamamını etkilediği görülmektedir. Söz konusu ilçelerin bazılarının nüfusu çok küçük olduğu için toplam istihdam rakamlarında anlamlı bir etki görülmemektedir, ancak yerel etkiler açısından dikkat edilmesi önem taşımaktadır. Bu kapsamda özellikle kömür ve demir madenciliğinin yoğun olduğu ilçeler öne çıkmaktadır. Bu ilçelerde alternatif iş olanaklarının ve diğer destek mekanizmalarının geliştirilmesi öncelikli olarak değerlendirilmelidir. Politika Önerileri Önerilen istihdam politikaları üç ana başlık altında ele alınmıştır: beceri dönüşümü, bölgesel ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi ve istihdamın artırılması, diğer destekleyici politikalar. Bu kapsamda her bir başlıkta bölgesel göstergeler doğrultusunda ne tür politikaların hangi bölgeler için öncelikli olabileceğine ilişkin bir haritalandırma yapılmıştır. Buradaki amaç coğrafi tercih ya da bütçe kısıtı altında önceliklendirme yapılmasının gerektiği durumlarda bir yönlendirme sağlayabilmektir. Bu doğrultuda sınıflandırılmış başlıklar altındaki politika önerileri aşağıda özetlenmektedir. Beceri Dönüşümü Beceri dönüşümü ve iş başı eğitimleri özellikle ana metal sanayi, çimento, gübre gibi sektörlerin üretimini sürdüreceği ancak bazı üretim aşamalarının yeşil dönüşüm nedeniyle süreç dışı kalması beklenen sektörler için önerilmektedir. Beceri dönüşümü programları planlanırken aşağıdaki özellikler dikkate alınmalıdır: • Çalışma çağındaki nüfusa öncelik verilmeli, • Yeni beceri edinmeleri daha güç olan düşük eğitimli çalışanlar için özel programlar düşünülmeli, • Beceri edindirme veya diğer sosyal destek programlarına dahil edilecek düşük eğitimli çalışanlar için bağımlı nüfusu da göz önünde bulundurulmalı, eğer işsiz kalma ihtimalleri yüksek ise aileler de koruma programlarına dahil edilmelidir. Beceri dönüşümü için bölgesel öneriler aşağıda yer almaktadır. • Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye Bölgesi (TR63), ana metal sanayiinde istihdam edilenlerin bölge istihdamından aldığı pay bakımından öne çıkmaktadır. Ayrıca yüksek eğitim seviyesine sahip olan çalışanların beceri dönüşümü programları aracılığıyla yeni alanlara geçişlerinin kolaylaştırılması mümkün görülmektedir. Ancak, bölgedeki mevcut işsizlik oranları bu yaklaşımın etkisini olumsuz etkileyebilecektir. • Kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı sektöründe Kocaeli-SakaryaDüzce-Bolu-Yalova bölgesi (TR42) görece yüksek eğitim seviyesi açısından beceri dönüşümü politikalarının beklenen faydalarını elde etmek için uygun görülmektedir. Ayrıca, bu bölgede demir-çelik, alüminyum ve gübre gibi istihdamın belli aşamalarında dönüşüm gerektiren sektörlerin bir arada ağırlıklı olarak bulunması da dikkatle ele alınmalıdır. • Buna ek olarak, il düzeyinde Bilecik, Karabük, Kırklareli ve Konya gibi yerleşim bölgeleri demir-çelik ve alüminyum sektörlerinde hem doğrudan hem de dolaylı olarak önemli bir istihdam payına sahip oldukları için bu listede yer almalıdır. İlçe düzeyinde de SKDM ile ilişkili sektörlerin ilçe istihdamından %20

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=