54 DOĞALGAZ VE ENERJİ • Temmuz / 2024 RAPOR ve üzerinde pay aldığı Bartın ve Kırklareli illeri ile Tokat Artova ve Kilis-Polateli ilçeleri çimento sektörü istihdamının yoğun olduğu ve istihdamda beceri dönüşümüne ihtiyaç duyabilecek yerleşim bölgeleri arasında düşünülebilir. Bölgelerdeki ekonomik faaliyet çeşitliliğini artıracak ve bu alanlardaki istihdamı destekleyecek politikalar Özellikle kömür madenciliği ve kömürden elektrik üretiminde olduğu gibi yeşil dönüşüm kapsamında sektörün tamamının üretimini durduracağı veya üretim sürse de dönüşümden olumsuz etkilenebilecek sektörlerde ve etkilenen bölgelerde yeni istihdam alanlarının yaratılmasına ilişkin planlama yapılması ve bölgesel desteklerin tasarlanması önem taşımaktadır. • Dönüşüme uğrayacak sektörler içinde kömür ve linyit madenciliği ile demir madenciliği, demir-döküm, çelik döküm ve alüminyum sektörlerini içeren ana metal sanayi sektöründe halihazırda istihdam edilenlerin beceri ve eğitim profilleri tüm sektörler içinde en çok imalat sanayindeki profile benzemektedir. Bu bakımdan söz konusu sektörlerdeki dönüşüm neticesinde işini kaybedebilecek işgücünün imalat sanayisinde istihdam edilmesini cazip kılacak sigorta prim teşvikleri, vergi teşvikleri gibi araçlar geliştirilebilir. • Zonguldak-Karabük-Bartın (TR 81) ve Manisa-Afyonkarahisar-Kütahya-Uşak (TR 33) Bölgeleri kömür madenciliğindeki istihdamın bölge istihdamından kayda değer pay aldığı bölgeler olarak öne çıkmaktadır. Kömürden çıkış süreciyle birlikte TR 81 bölgesinde istihdamın %4,2’si TR 33 bölgesinde ise %1,1’i işlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilecektir. Türkiye geneline bakıldığında yüksek olan bu oranlar, söz konusu bölgelerde yeni istihdam alanlarının geliştirilmesinin öncelikli bir politika olarak ele alınabileceğini göstermektedir. • Bölgelere ek olarak, İzmir-Kınık, Eskişehir-Mihalıççık, Ankara-Nallıhan, Çorum-Laçin ve Tekirdağ-Malkara gibi yerleşimler de kömür sektörünün hem doğrudan hem de dolaylı olarak istihdamdan önemli paylar aldığı bölgeler olması nedeniyle bu listeye eklenmelidir. Yeniden İstihdamında Güçlük Yaşanabilecek Çalışanlar İçin Destek Politikaları Bu kapsamda 45 yaş üzeri ve özellikle de eğitim seviyesi düşük çalışanlar için erken emeklilik programları gündeme gelebilir. Bu bağlamda yeşil dönüşüm sürecinden en fazla etkilenebilecek kömür ve linyit sektöründe 4200-5000’i öne çıkan bölgelerde olmak üzere toplam 7000-7500 kişi bulunmaktadır. Bununla birlikte, emeklilikle birlikte oluşabilecek gelir kaybını telafi etmek amacıyla 45-60 yaş aralığında olanlar için arzu edenlere emeklilikle birlikte yeniden eğitim ve işe yerleştirme programlarına katılma seçeneği sunulmalıdır. Buna ek olarak özellikle yüksek işsizlik oranlarının olduğu bölgelerde, risk grubundaki çalışanların yoğun olduğu (düşük beceri/ eğitim seviyesi), bağımlı nüfusun yüksek olduğu yerlerde destekleyici sosyal politikalar hane ölçeğinde devreye alınmalıdır. Bu programlar için finansal kaynak geliştirilmesi amacıyla Emsiyon Ticaret Sistemi (ETS) gelirlerinin adil dönüşüm destekleri kapsamında bu alana da yönlendirilmesi ve uluslararası finansal kaynakların değerlendirilmesi gündeme alınmalıdır. Erken emeklilik başta olmak üzere destekleyici politikaların uygulanması için aşağıdaki bölgeler öne çıkmaktadır: • TR81 (Zonguldak-KarabükBartın) kömür 2.420 kişi • TR33 (Manisa-AfyonkarahisarKütahya-Uşak) kömür 1.778 kişi • TR81 (Zonguldak-KarabükBartın) ana metal 3.453 kişi • TR 63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) ana metal 2.938 kişi • TR 42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu ve Yalova) ana metal 6.003 kişi Sonuç Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyerek, net sıfır karbon taahhütleri ve küresel ölçekte yaygınlaşan yeşil dönüşüme uyum sağlayabilmesi için bütünlüklü bir politika yaklaşımına ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle enerji ve sanayi sektöründeki süreçlerin, sanayi, ulaştırma, finans ve ticaret politikalarıyla birlikte ele alınması ve adil dönüşüm prensipleri çerçevesinde yürütülmesi büyük önem taşımaktadır. Dönüşüm süreci piyasa koşullarından ve taahhütlerden kaynaklanan nedenlerle zaten başlamış olduğundan kapsamlı bir planlamanın hızla yapılması önem taşımaktadır. Bu bağlamda yapılacak çalışmaların SKDM’nin birinci aşamasıyla kısıtlı kalmaması, kapsamlı bir sanayi dönüşümü ihtiyacını dikkate alması önem taşımaktadır. Öte yandan, istihdamın bölgesel boyutu, planlama aşamasından başlayarak geçiş sürecinin her aşamasında yer almalıdır. Bu raporda belirtilen genel kapsamlı politikaların detaylandırılması ancak geniş katılımlı ve kapsamlı çalışmalar sonucunda mümkün olacaktır. Bu doğrultuda merkezi düzeyde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, sanayi ve işveren kuruluşları, sendika ve meslek kuruluşları ile yerelde kalkınma ajansları, yerel yönetimler, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ve sivil toplum kuruluşları sürecin bir parçası olmalıdır. n
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=